-
1 koşturmak
-
2 koşturmak
-
3 koşturmak
-i, -e1) заста́вить бы́стро бежа́ть и т. п.atları hızla koşturdu — он бы́стро погна́л лошаде́й
onu karakola koşturdu — он бы́стро посла́л его́ в полице́йский уча́сток
-
4 koşturmak
v. rush, run, run up, course, gallop -
5 koşturmak
bezandin -
6 koşturmak
гъэчъэн, къегъачъэ -
7 koşturmak
جرى -
8 koşturmak
جرى [جَرَّى]Anlamı: koşmak işini yaptırmak -
9 koşturmak
"to cause to run, to make run; to scurry, to buzz about, to rush" -
10 koşturmak
"/ı/ 1. to let (someone, something) run; to make (someone, something) run. 2. to hurry (someone). 3. to race (a horse)." -
11 istediği gibi at koşturmak
поступа́ть так, как хо́чется -
12 kelle koşturmak
поспе́шно де́йствовать, о́чень спеши́ть -
13 dörtnala koşturmak
v. gallop, bucket -
14 peşinden koşturmak
v. tag -
15 at koşturmak
rewiqandin -
16 arkasından koşturmak
лъыгъэчъэн, лъегъачъэ -
17 гонять
koşturmak* * *1) см. гнать 1), 2)2) разг. ( с поручениями) koşturmak••гоня́ть мяч — top koşturmak
-
18 üzengilemek
1. نخس [نَخَسَ]2. نكز [نَكَزَ]3. همز [هَمَزَ] -
19 gallop
n. dörtnal, hızlı gitme, dörtnala gitme, koşu yolu (at)————————v. dörtnala koşmak, koşturmak, dörtnala koşturmak, acele götürmek* * *1. dörtnala git (v.) 2. at koşusu (n.)* * *['ɡæləp] 1. noun((a period of riding at) the fastest pace of a horse: He took the horse out for a gallop; The horse went off at a gallop.) dörtnal2. verb1) ((of a horse) to move at a gallop: The horse galloped round the field.) dörtnala gitmek2) ((with through) to do, say etc (something) very quickly: He galloped through the work.) aceleyle/telâşla...-mek• -
20 rush
n. acele, telaş, kızarıklık, kızartı, koşma, koşuşturma, sıçrama, atılma, saldırma, hücum, akın, üşüşme, toplanma, rağbet, kur, saz, hasırotu, önemsiz şey, fasa fiso————————v. acele etmek, koşmak, şiddetli esmek, hızlı akmak, atılmak, düşünmeden girişmek, aceleye getirmek, acele ettirmek, sıkboğaz etmek, sıkıştırmak, koşturmak, acele ile göndermek, yetiştirmek, çabucak halletmek, hücum etmek, saldırmak, üstüne atılmak, kur yapmak [amer.], asılmak [amer.], kazıklamak [brit.]* * *1. acele et (v.) 2. acele etme (n.)* * *I 1. verb(to (make someone or something) hurry or go quickly: He rushed into the room; She rushed him to the doctor.) acele etmek, koşturmak2. noun1) (a sudden quick movement: They made a rush for the door.) atılış, hamle2) (a hurry: I'm in a dreadful rush.) acele, telâş•II noun(a tall grass-like plant growing in or near water: They hid their boat in the rushes.) saz, hasır otu
См. также в других словарях:
koşturmak — i 1) Koşma işini yaptırmak Atları hızla koşturdu. 2) i, e Çabucak göndermek Lalayı karakola koşturdular. R. N. Güntekin 3) mec. Çabalamak, uğraşmak İnsanları fırtınalar gibi koşturan büyük enerji kaynağı inanmaktır. O. S. Orhon … Çağatay Osmanlı Sözlük
istediği gibi at koşturmak (düz oynatmak) — keyfince, istediği gibi davranmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
müjde koşturmak — bir muştuyu bir kimseye ivedilikle ulaştırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kelle koşturmak — gereğinden çok acele etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
at koşturmak — çok geniş, alabildiğine rahat hareket edilebilecek yer ve ortam yaratmak veya bulmak ... büyüklerin içinde at koştur diye tarif ettikleri taşlık ve sofaları vardı. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
yügürtmek — koşturmak, I I, 274; II I, 437 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
gangırtmak — koşturmak … Beypazari ağzindan sözcükler
kavgutmak — koşturmak … Beypazari ağzindan sözcükler
yeşdirmek — koşturmak … Beypazari ağzindan sözcükler
at — is. 1) Atgillerden, binme, yük çekme, taşıma vb. hizmetlerde kullanılan, tek tırnaklı hayvan 2) Satrançta, her yönde siyahtan beyaza ve beyazdan siyaha bir hane atlayarak L biçiminde hareket eden taş Birleşik Sözler at arabası atbalığı atbaşı at… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çapmak — i, ar, esk. 1) Koşturmak Atını çaparak gitti. 2) nsz Akın etmek, koşmak Yağı basar, uğru çapar, tek başıma barınamam, ölürüm. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük